Bir yandan on bir ayın sultanı olan başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise Cehennem ateşinden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayının sonuna yaklaşmanın üzüntüsünü yaşarken diğer yandan; bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ne kavuşmanın sevinç ve heyecanı içindeyiz.

   Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in “Kim Kadir Gecesi’ni faziletine inanarak ve mükâfatını da Cenab-ı Allah’tan umarak ihya ederse o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” buyurduğu  müstesna bir gecedir.

   Bu geceye Kadir denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Kadir Gecesi’ni bu derece değerli kılan en önemli sebep de Kur’ân-ı Kerim’in bu gece indirilmeye başlanmış olmasıdır. Pek çok hayır ve bereketi bünyesinde barındıran, tövbe kapılarının sonuna kadar açık olduğu bu mübarek gece kalplerimizin kötülüklerden arınması, gönül dünyamızın aydınlanması, manevi huzurumuzun daha da artması için yüce Allah'ın bizlere sunduğu eşsiz fırsatlardan  biridir.

   Bu mübarek gecedeki  manevi atmosfer; bugün olduğu gibi yarın da aynı duygularla devam etmeli,  dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine; sevginin, saygının, hoşgörünün  hâkim kılınmasını sağlayarak yetimlere, kimsesizlere, fakir ve düşkünlere yardımda bulunulmalı, elimizi ve gönlümüzü uzanabildiğimiz herkese açmalıyız.

   Bu duygu ve düşünceler ile  bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecenizi tebrik ediyor, Yüce Allah’tan barış ve huzur içinde hepimizi Ramazan Bayramı'na da eriştirmesini diliyorum.