
Gaziantep Kalesi




Seferpaşa, 27240 Şahinbey/Gaziantep
Gaziantep’in merkezinde kurulmuş olan Gaziantep Kalesi, tüm ihtişamıyla Alleben Deresi’nin güney kenarında, yaklaşık 25 metre yükseklikte hemen herkesin dikkatini çeken bir tepe üzerindedir.
Ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hakkında kesin bilgi mevcut değildir. Çeşitli efsaneler vardır. Yaklaşık 6.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülmektedir. Kalkolitik döneme kadar giden bir höyük üzerinde kurulduğu, M.S 2. ve 3. yüzyıllarda ise kale ve çevresinde “Theban” isimli küçük bir kentin olduğu bilinmektedir.M.S. 2. ve 4. yüzyıllarda kalenin, ilk olarak Roma döneminde bir gözetleme kulesi olarak yapıldığı ve zaman içerisinde genişletildiği yapılan arkeolojik kazılar neticesinde anlaşılmıştır. Bugünkü halini ise “Kaleler Mimarı” olarak adlandırılan Bizans İmparatoru Justinyanus döneminde M.S. 6. (M.S 527-565) yüzyılda almıştır.
Kalede 12 adet kule vardır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde kalenin 36 burcundan bahsetmektedir. Günümüzde ise bunların sadece 12 tanesi görülebilmektedir. Bizans dönemini takip eden yıllarda özellikle Memluklular, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar ihtiyaca göre kaleyi zaman zaman onarmışlar ve buna dair de onarım kitabeleri koymuşlardır. Kale ikinci defa, 1481 yılında Mısır Sultanı Kayıtbay tarafından elden geçirilmiştir. Ana kapı üzerinde yer alan kitabeden, ana kapı ve kale köprüsünün iki yanındaki kulelerin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1557 yılında yeniden yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
1989 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gaziantep İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından tahsis edilen ödenekler ile aralıklı yapılan kazı ve restorasyon çalışmaları ile kalenin çevresi belirlenmiş, koruma duvarı yapılmış, çıkış yolu islah edilerek, taş döşenmiştir. Sur bedenleri onarılarak yükseltilmiş, ana kapılar aslına uygun olarak yapılmış ve diğer kapı girişleri, demir parmaklıklarla kapatılarak, tehlikeli durumdan kurtarılmıştır.Halen Gaziantep Arkeoloji Müzesi tarafından yürütülen arkeolojik kazılar sonucunda, Osmanlı dönemine ait bir hamam ile 2000 yılında yapılan kazılarda ise, bir camii ortaya çıkartılmıştır.Hamam, mimari olarak pek gösterişli olmamakla birlikte teknik bakımdan üstün özellikler taşımaktadır. Cami ise Osmanlı mimarisi tarzında olup, dikdörtgen planlıdır.
Tüm Yorumlar