Antep Ağzı / DeyimlerÇat başı Türkçe AnlamıTopluluk içinde önemli bir yeri olan, sayılı adamAntep Ağzı / DeyimlerBerhay etmekTürkçe Anlamı"Aman yetişin" diye haykırmak Antep Ağzı / DeyimlerKeçeyi sudan çıkarmakTürkçe AnlamıFena şartlar içinde bulunan işini, o durumdan kurtarmakAntep Ağzı / DeyimlerDeve dabanı, kaz ayağıTürkçe AnlamıKaba ve biçimsiz şeyAntep Ağzı / DeyimlerGötümden çıkmış, bana yüzgeçlik öğretiyorTürkçe AnlamıBütün varlığını benden almış, şimdi bana hocalık etmeye, akıl öğretmeye kalkışıyorAntep Ağzı / DeyimlerNe idiği bellisiz adamTürkçe AnlamıNe olduğu, aslı, soyu sopu bellisiz adamAntep Ağzı / DeyimlerSakalı circire dolaştırmakTürkçe AnlamıArtık kendini kurtaramayacak surette sıkıntılı veya zararlı bir işe girişmiş bulunmakAntep Ağzı / DeyimlerDamağına tat değmekTürkçe AnlamıYaptığı bir işten fayda gördüğü için yine yapmak istemekAntep Ağzı / DeyimlerAklına yatmakTürkçe AnlamıDüşüncesine uygun gelmekAntep Ağzı / DeyimlerKöşe taşıTürkçe AnlamıBir çevrenin sayılı, belli adamlarından her biriAntep Ağzı / DeyimlerBeyni bir yer almamakTürkçe AnlamıDüşüncesine uygun gelmemek, beğenmemekAntep Ağzı / Deyimlerİtin art kıçıTürkçe AnlamıBir aşağılama sözüAntep Ağzı / DeyimlerBir kıçını dışarıda bırakmakTürkçe AnlamıBİr işi tamamlamayıp, eksik bırakmakAntep Ağzı / DeyimlerEşip eşip yemekTürkçe AnlamıOrtaya, akla hayale gelmeyen yeni şeyler çıkarmakAntep Ağzı / DeyimlerBurnu kanamıış gibi yemekTürkçe AnlamıBaşını yerden kaldırmayarak, aç gözlülükle yemekAntep Ağzı / DeyimlerAbış Türkçe AnlamıErkek özel adıAntep Ağzı / DeyimlerDişe dohanırTürkçe AnlamıYüze gelen, belli başlı, önemli, varlığını, gösterirAntep Ağzı / DeyimlerDoldururken dökmekTürkçe AnlamıBir işi başarmaya çalışırken, başaramamakAntep Ağzı / Deyimlerİşmar avarasıTürkçe AnlamıHarekete geçmek için küçük bir işaret bekleyenAntep Ağzı / Deyimlerİt kıçı çıkarmakTürkçe AnlamıEntipüften sözlerle güçlük çıkarmak, hatıra gelmeyen bir engel ileri sürmek «4142434445»1257112517101312149618461921128596017821133164511631439121020281337134616411651
Tüm Yorumlar